Türkler az öncede bahsini dikkatlice incelediğimiz konuda görüldüğü üzere bilim +, kültürve teknoloji bakımından islam medeniyetiyle gayet bakkiyesi dolu şekilde karşılaşmasına rağmen maalesef özellikle Emevi devletinin Türkler nezdinde diğer bütün Arap ırkı harici Müslüman ve gayrimüslim toplumlara uyguladığı mevali politikası ve Türkler bazında yapmış olduğu tartan ve cürcan katliamları Türk toplumunda haklı olarak islamiyet’e karşı soğuk bir tutum ve ser mücadeleleri beraberinde getirmişti.
Gerek mevali politikası gerek bilimi yeteri kadar kavrayamaması ama belki de en önemli sebep olarak siyasi olarak baştan bir deprem üzeri inşa edilmeye çalışan bir İmparatorluk olan Emeviler ulaştıkları ciddi siyası sınırlara rağmen bir insan ömrüne bile kısa gelecek bir zaman diliminde bizimde bu kısımda değineceğimiz asıl devlet abbasiler yerini tarih sahnesinde alacaktı. Abbasiler baştan beri ipin ucunu hem bilim hem siyasi ilişkisi hem de otorite olarak sıkı tutmuş varlığını sağlam temellere dayandırmıştır. Abbasilerde bilim faaliyetleri ve bunların
Türk toplumuna etkilerini kısaca değerlendirecek olursak; İlk olarak Halife Mehdi döneminde başlayan özelikle Antik Yunan ( Helen ) kültürünün etkisiyle yazılmış ağırlıklı felsefe ,tıp , astronomi, coğrafya doğa bilimleri vs… olarak başlayan el yazma çeviri eserleri Arap alimler yalnızca bire bir çevirmeyerek aklın dinin kanıtlayıcısı olduğunu savunan mütezile akımın etkisiyle akla ve bilime uygun eklemeler yaparak var olanı geliştirip Türk alimlerin yaklaşık yarım asır sonra yapacağı büyük felsefe bilim atılımının yolunda giden kandilleri birer birer yakmıştır. Siyasi ilişki olarak ilerleme ise Türklere devlet yönetiminde verilen üst kademe görevlerle başlamış 751 Talas savaşında önce Türklerden gönüllü destek görülmüş sonrasında önemli Türk boylarından biri olan Karlukların toplu olarak İslamiyet’i kabulleri adeta asırlarca söylenecek bir şiirin ilk dizesi koşarak alınan yolda ilk acemi bebek adımları gibiydi. Siyasi ilişkilerin bu güzel durumuna karşın aynı tarihlerde Abbasilerde Beytül hikme ve Halife Mem’un la Bilim hareketlerinde zirve yapıyor çok değil kardeşi Mutasımla beraber Türklere devretmek üzere hem siyasi hem de kültürel olarak adeta bir Helen İmparatorluğu mirası bırakmaya hazırlanıyordu.