Cumartesi günü Hamas kuvvetlerinin paramotorlarla başlattığı saldırıların ardından yaşanan gelişmeler, ülkemiz ve milletimiz adına kritik önem taşıyor. Dünya güçlerinin çeşitli destek açıklamları yanı sıra Türkiye ve Suudi Arabistan tarafsızlık ve itidalli olma çağrısı yaptı. Olayların başlamasına bariz şekilde Filistin neden olsa bile iki taraftan birine işledikleri insan suçları nedeniyle haklı denilemez. Hamas kuvvetlerinin çoluk,çocuk,yaşlı,kadın ayırmaksızın yaptığı katliamlara karşılık İsrail tarafında ise kullanılması yasak olan beyaz fosfor kullanımı ve aynı şekilde sivil yerleşim alanlarını bombalaması diplomatik olarak sadece insanlık suçu olarak görülse de sosyolojik olarak savaşın ve savaş çığırtkanlığının ne kadar vahşi ve acımasız olduğunu gözler önüne sürüyor.Bu tabloda güncel olarak pek çok sorunla boğuşan ülkemiz ve milletimiz adını en güzel sonuç çatışmaların kısa sürede sona ermesiydi ancak Suriye ve Lübnan'ın savaşa girmesi,Hamas operasyonlarının ardında İran'ın parmağının olması ve son olarak ABD'nin İsrail'e destek olmak adına uçak gemisi göndermesi olayları bölgesel kriz aşamasından küresel kriz aşmasına yürütüp olayların Rusya-Ukrayna olayında olduğu gibi uzun süreceğini gösteriyor. Bu süreçte yeni göç akımları zaten mevcut bir sorun olan sığınmacı sorunun ateşini harlayıp toplumsal huzuru daha çok zedeleyecektir. Bu olaylar sığınmacı sorunun ciddiyetini de bir kere daha gün yüzüne çıkardı. Ülkesinden savaş sebebiyle kaçan sığınmacılar ülkemizdeki siyasal İslamcı güçlerin desteğini alarak Filistin'e destek konvoyları,mitingleri düzenleyerek Mehmetçik Gazze'ye!!! sloganları attılar. Bu hadiseler Türkiye Cumhuriyeti Devleti açısından aşırı talihsiz hadiselerdir. Ülkesinden savaş nedeniyle ayrılıp ülkemize sığınan yabancıların bizim evlatlarımızı onların kendi toprakları için savaşa gönderme çağrısı yapması bile kabul edilemez. Türk halkına olarak öz eleştiri yapacak olursak milletimiz yine rasyonel ve uzun vadeli reaksiyonlar yerine duygusal ve anlık reaksiyonlar veriyor. Her meselede olduğu gibi bu meselede de ikiye bölünmüş durumda bunun en temel nedenleri gereksiz duygusallık ve aşırı bilinçsizlik milletimiz Filistin bayrağının Osmanlı'ya karşı açılan isyan bayrağı olduğunun farkında olmayıp Osmanlı torunuyuz deyip, eline Osmanlı sancağı alıp meydanlarda Mehmetçik Gazze'ye sloganları atıyorsa yahut Mavi Marmara olayı ve Büyük İsrail hayallerini unutup ,sığınmacı sorunu neticesinde oluşan Arap karşıtlığı nedeniyle körü körüne İsrail destekçiliği yapıyorsa bunu başka şekilde açıklayamayız bu gereksiz duygusallık ve aşırı bilinçsizlik dışında hiç bir şey değildir. Bizler İleri gençleri olarak çevremizdeki insanları yine ''TÜRK ÇOCUĞU ARTIK ARAP ÇÖLLERİ İÇİN KANINI DÖKMEYECKTİR.'' diyen Mustafa Kemal'in yoluna davet edeceğiz ve bu yoldan bir milim sapmadan her daim rasyonellik çerçevesinde aziz ve kadim milletimizin çıkarlarını savunmaya devam edeceğiz.
Orta Doğu'da barışın tesis edildiği çocukların, yaşlıların, kadınların kısaca masum insanların ölmediği sabahlara uyanmak dileğiyle, keyifli okumlar.