Vatandaşlık bir ülkenin kimlik kartına sahip olmaktan ibaret değildir. Vatandaşlık belli başlı sorumluluklar barındırırken bu sorumlulukları da belli bir bilinç içinde yerine getirmeyi gerektirir. Baştan savma sorumsuz yapılan işler eksik ve zararlı olacaktır. Bu sorumluluklar vatandaşlık için geçerli olduğunda karşımıza çok geniş ve büyük bir yelpaze çıkmış olacak. Anne-baba, öğretmen-öğrenci, hizmet veren-hizmet alan gibi bir çok örnek bu roller aslında çok sıradan ve basit şeyler olarak görünse bile aslında arka planında çok büyük ve önemli misyonlar barındırmakta. Oktay Sinanoğlu '' Bir millet her nesilde yeniden doğar.'' demiştir, bu söz yabana atılacak bir söz olmamakla birlikte epey de önemlidir. Milletler her nesilde tekrar doğar. Bu nesiller yaşadıkları toprakları, vatandaşı olduğu ülkeleri ve mensubu olduğu milletleri ya atılım yaparak yükseltir ya da yozlaştırarak geri çeker. İşte bu nesiller çok doğal ve sıradan görünen aile kurumunun içinde yine aynı şekilde epey sıradan görünen ebeveynlik rolleri arasında gelişir ve büyür. Anne-babalık birer rol modellik misyonudur. İyi bir anne-baba olmak evlatlarını mutlu bir ortamda faydalı biçimde yetiştirmek bile ideal vatandaşlık için yeterli bir örnektir. Anne babasından gördüğü şefkati o çocuk dışarıda başkalarına yansıtacak, birlikte okuduğu güzel bir kitabı başka bir çocuğun okumasına vesile olacak. O çocuklar büyüyüp sorumluluk sahibi olduklarında kendileri gibi nesiller yetiştirip bu döngüyü sağlayacaklar. Kısaca ideal vatandaşlığın yolu bilinçli olmaktan hak ve sorumlulukların farkında olup bunları korumaktan geçer. Toplumsal olaylara duyarlı olup toplumu savunmak, işini en iyi ve mükemmele en yakın şekilde yapmaya çalışmak, milli menfaatleri gözetmek, körü körüne herhangi bir siyasiyi ya da sosyal alanda ön planda kişilerin peşine takılmamak. Bu örnekler uzar gider fakat toparlayacak olursak ideal vatandaşlık şartlarını şu şekilde listeleyebiliriz.
-Hak ve sorumlulukları bilmek.
-Toplumu önemsemek.
-Sağduyulu olmak.
-Bilinçli ve kapsayıcı olmak.