Gülen cematinin TSK’yı tasfiye etmek amacıyla başlattığı soruşturmalar zincirinin en önemli halkalarından birisi kuşksuz Kozmik Oda soruşturmasıydı. AK Parti ile Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kademesi arasında yaşanan krizlerin yarattığı ortamda birbiri ardına başlatılan TSK odaklı soruşturmalar siyasi ortamı germişti. Dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast düzenleyeceği iddiasıyla başlatılan TSK odaklı soruşturmalar siyasi ortamı germişti. Ankara Emniyeti bünyesindeki Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 19 Aralık 2009 tarihinde, Çukurambar Mahallesi 1425. Cadde’de Albay Erkan Yılmaz Büyükköprü ile Binbaşı İbrahim Göze’yi gözaltına aldı.
Merkez Komutanlığı personelinin gelmesi beklenirken Albay Büyükköprü’nün ’’su içmek istediği sıada avucunun içerisindeki kağıdı yutmaya çalıştığı, kağıdın zorla alındığı ve kağıtta Arınç’ın yanı sıra milletvekilleri, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan, emekli ve esnaf kişilerin ikamet ettiği apartmanın adresinin bulunduğu’’ iddia edildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturmada, TSK mensupları Albay Büyükköprü ve Binbaşı İbrahim Göze ile irtibatlı oldukları gerekçesiyle Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı’nda görev yapan görev yapan bazı ordu mensupları ’’şüpheli’’ olarak soruşturmaya dahil edildi. FETÖ’cü olduğu iddiasıyla meslekten ihraç edilen ve adli soruşturma kapsamında cezaevine konulan eski Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili’nin yürüttüğü soruşturmada, Genelkurmay Başkanlığı Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı’na ait ’’devlet sırrı’’ niteliğinde belgelerin bulunduğu 11 ve 16 numaralı odalarda (Kozmiik Oda) arama yapılmak istendi.
Genelkurmay Seferberlik Tetkik Dairesi Başkanlığı’nca yazılan yazıda, binanın birinci katında bulunan 11 ve 16 numaralı çift kilitli çelik kapılarla muhafaza edilen odalardaki bilgi, belge ve arşiv kayıtlarının devlet sırrı niteliğinde, devletin güvenliğiyle ilgili doğrudan bilgiler içerdiğinden Ceza Mahkemesi Kanunu’nun 125. maddesi gereği cumhuriyet savcılığına bu odalara giriş izni verilemeyeceği belirtildi. Buna karşın Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi olan hakim Kadir Kayan, bu odalarda arama yapmaya başladı. Kayan’ın 20 gün süren araması sonucu CD, dosya ve hard disklerden oluşan ’’gizli belgeler’’ dışarı çıkarılarak, bugün FETÖ ile bağlantılı oldukları tespit edilen TÜBİTAK uzmanı bilirkişilere teslim edildi.
Yıllarca savcı Bilgili’de bulunan dosya, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki yeni iş dağılımının ardından Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu’na verildi. Büroda göevli savcı, 38 şüpheli asker hakkındaki soruşturmayı, Mart 2015’te ’’takipsizlik’’ kararıyla sonuçlandırıldı.
Kararda şu ifadelere yer verildi: ’’19 Aralık 2009 tarihinde, nöbetçi amir olarak görev yapan komiser yardımcısı Murat Yılmazer tarafından, herhangi bir telefon ihbarı gelmediği halde, ihbar gelmiş gibi tutanak tutulduğu kanaatine varıldığını belirtilmiş ve şüphelilerin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hiyerarşik yapısı dışında illegal bir oluşum kurarak, Başbakan Yardımcısı Arınç’a ya da hükümet üyesi diğer bakanlara karşı suikast hazırlığı yaptıklarına, cebir ve şiddett kullanarak Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs eylemini gerçekleştirmek üzere, silahlı bir terör örgütü kurduklarına, yönettiklerine veya üye olduklarına, öncede gizli anlaştıklarına dair herhangi bir delil bulunamamıştır. (1)
Fikret Bila, Karşı Devrim, Kozmik Oda Soruşturması Sayfa 200 -201 - 202.