Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, Temmuz 2019’da Türkiye Emekli Subaylar Derneği’nin çıkardığı Birlik dergisinde yaptığı açıklamada, manipüle edilen cümlenin çıkış kaynağını anlattı. Kıvrıkoğlu’nun şu ifadeleri durumu açıklıyordu:
“Gazeteciler, Başbakan Bülent Ecevit’e “28 Şubat bitti mi?” diye sorarlar. Başbakan da “28 Şubat defteri kapandı” şeklinde cevap verir. Bundan birkaç gün sonra MGK toplantısı vardı. Toplantıda söz aldığım zaman Başbakan’ın bu sözünden ötürü ‘28 Şubat kararları TSK’nın değil MGK’nın kararlarıdır. Kararlar anayasamızın üçüncü maddesinde ifadesini bulan değerleri aşındırmaya çalışan irticai faaliyetlere karşı alınmıştır. Bunlara karşı Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak için alınması gereken tedbirleri kapsar. Amacı, irticai faaliyetleri yok etmek ve asgariye indirmektir. Dolayısıyla irticai faaliyetler olduğu sürece 28 Şubat devam edecektir. İrtica bin yıl sürerse 28 Şubat’ta bin yıl sürecektir’ dedim.”
Kıvrıkoğlu’nun Bülent Ecevit’e söylediği bu sözler nasıl bugünlere farklı şekilde geldi? Kıvrıkoğlu’nda onun da yanıtı var:
“Gazetecile 28 Şubat’la ilgili sözlerimi kırparak yayımladı. Bu sözlerden dolayı beni 28 Şubat davasına dahil etmeye çalıştılar. Sözlerin tamamını göz önüne alınca vazgeçtiler. Dava görülürken telekonferans yoluyla bilgime başvurdu. O sırada bana ‘28 Şubat bir darbe midir?’ diye sordular. 28 Şubat’ın kesinlikle bir darbe olarak nitelendirilemeyeceğini belirttim.
Avukat Hüsnü Tuna “Genelkurmay başkanlığınız döneminde 28 Şubat süreci 1000 yıl sürecek demiştiniz; bir 28 Şubat sürecinden neyi anlıyordunuz, ikincisi 1000 yıl sürecek dediğiniz şartlar neydi?” sorusunu yöneltti.
Hüseyin Kıvrıkoğlu bu soruyu böyle yanıtladı:
“Efendim konu şu; bunu ben aslında Milli Güvenlik Kurulu’nda sarf ettim fakat dışarıda da gazeteciler sordular bana, şartlı olarak irtica var oldukça 28 Şubat ruhu ve o da devam eder çünkü 28 Şubat irticai birtakım faaliyetlerin ortaya çıkması nedeniyle 28 Şubat kararları alınmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’ne ve ayrıca laikliğe ve inkılap kanunlarına sahip Türkiye’de pek çok insan vardır bunu benimsemiş ve uygulayan, bu insanların böyle bir durumun ortadan kaldırılmasına müsaade etmeyeceğini ve buna tepki göstereceğini düşünüyorum ben. Bunu kim yapabilir? Halk tapar. Nitekim 15 - 16 Temmuz’da halkın tepkisi gibi sonra meclisteki partilerden bazıları yapabilir. Daha sonra yargı yapar, sivil toplum kuruluşları yapar, üniversiteler yapar, basın yapar ve Milli Güvenlik Kurulu’nda tepki gösterilir. Ben 28 Şubat’ı bir tepki hareketi olarak görüyorum.”
Hüseyin Kıvrıkoğlu, verdiği bu yanıtla sınırla kalmadı. Sözlerini açmaya devam etti:
“Daha önce açıkladım. Şartlı olarak 28 Şubat’ın bin yıl süreceğini söylüyorum. İrtica var oldukça laik Türkiye Cumhuriyeti’ne, inkılap kanunlarına, Türkiye’nin çağdaşlaşmasına karşı olan irticai gerici gruplar var olduğu sürece buna karşı bubları benimsemiş olan Türk halkı tepki gösterecektir. Bu tepkiyi Türk halkı gösterir.”
Aynı duruşmada Avukat Figen Şaştım, “28 Şubat bir darbe midir?” diye soru sordu. Orgeneral Kıvrıkoğlu’nun buna yanıtı net oldu:
“Hayır. Ben bir tepki olarak görüyorum, irticai faaliyetlere karşı bir tepki olarak görüyorum kararı. Tamamen MGK vermiştir kurulda. Cumhurbaşkanı, Başbakan, çeşitli bakanlar ve askerler vardır. Hiçbiri de herhangi bir şerh koymadan orada görüşülen konular 18 madde olarak hükümete sevk edilmiştir. Hükümet de buna karşılık olarak bunu kabul etmiş ve iki hafta sonra emir olarak yayınlamıştır bakanlara”
Çetin Doğan’ın Gözünden 28 Şubat Size Yalan Söylediler, Barış Terkoğlu, Sami Menteş,Ecevit’e Verilen Yanıt, Mahkemede de Anlattı, Sayfa 26 - 27 - 28.