Birinci grupta “başörtü yasağı” nedeniyle üniversitelerde okuyamadığını ileri süren kız öğrenciler yer alıyor.
Bu konuda Batı Çalışma Grubundan veya Genelkurmay Başkanlığı’ndan üniversitelere ya da MEB’e herhangi bir eğitim kuruluşuna emir, talimat veya direktif yayınlandığına veya şifahi telkinlerde bulunulduğuna ilişkin hiçbir kanıt dosyada bulunmuyor. Aksine 1970’li yıllarda üniversiteye ve kamusal alana başörtüsü ile girilemeyeceği yönünde idarece konan yasağın kaldırılması yönünde Anayasa Mahkemesi’ne, Danıştay ve hatta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yapılan bireysel itirazlar reddedildi. ANAP hükümetinin 1989 yılında yasağın kaldırılması yönünde çıkardığı yasa, dini kuralları öne sürerek kamusal düzenleme yapılmasının, anayasanın laiklik ilkesine ayrılık oluşturduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi.
Şu hususun altını çizmekte fayda var; mağdur olarak dava dosyasında adı geçenlerin bir bölüm bölümünün 1997 yılı itibariyle çocuk yaşta olduklarından okula dahi gitmedikleri belirlendi. Mahkemenin siyasi otoritenin etkisinde karar aldığının somut delili olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her iki kızının sadece müşteki (şikayetçi) değil mahkeme tarafından davaya katılan olarak kabul edilmiş olmaları gösterilebilir. Basına da yansıdı: Esra Albayrak ve Sümeyye Erdoğan mahkemeye sundukları dilekçelerde “müşteki/mağdur” olmalarının nedeni olarak “yurt dışında okumak zorunda kaldıklarını” ifade ettiler. Oysa Esra Albayrak 1983 doğumlu ve 28 Şubat’ta on dört yaşındaydı. Sümeyye Bayraktar ise 1985 doğumlu ve 28 Şubat’ta on iki yaşındaydı. Her ikisi de 1997 tarihli itibari ile Kadıköy İmam Hatip Lisesi’nde öğrenciydi.
Esra Albayrak ilk defa üniversite giriş sınavına 1999 senesinde katıldı. Atılı suçun işlendiğinin iddia edildiği tarihlerde 12 ve 14 yaşlarında olan adı geçenlere davaya katılan sıfatı ile müdahil olma hakkının verilmesinin hukukla hiçbir ilişkisi yok. Kaldı ki ilerleyen yıllarda hangi gerekçe ile yurt dışına gitmiş olurlarsa olsunlar bu konu TSK’nın ilgi ve etki alanı dışında olup muhatabı o günkü yasal mevzuat. Yurt dışında eğitime gitmelerinin gerekçesinin de iddia edilenin aksine basında çıkan ve tekzip edilmeyen haberlere göre çok daha farklı olduğu da görüldü.
Davanın avukatları, Esra Albayrak ve Sümeyye Bayraktar’ın 28 Şubat dosyasına bakan istinaf mahkemesine 181 sayfalık şikayet dilekçesi verdiklerini öğrendi ancak hem Erdoğan kardeşlerin hem de diğer katılan ve avukatları tarafıdan verilen itiraz/şikayet dilekçelerinin bir kısmı sanıklara tebliğ edilmedi. Avukatlar, bu dilekçelerin verilmesini mahkemeden talep etseler de bu talepleri karşılanmadı. Yani Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızları tarafından mahkemeye sunulan dilekçede ne yazıldığını, mahkeme hem avukatlara hem de sanıklara vermediği için bilmiyoruz. (1) Öğrenimleri kesintiye uğrayanlar da var ama bunun da Batı Çalışma Grubu’nun faaliyeti ile yakından uzaktan hiçbir ilgisi yok. Mahkemeye sunulan belgelerle bu husus açıkça belgelenmiş durumda. Bu noktada kısa bir tarihçe verelim:
Türkiye Cumhuriyeti hükümeti tarafından ilk defa 22 Temmuz 1981 tarihinde 8/50105 sayılı bir yönetmelik yayınlanarak, kamu personeli ve okullarda kız öğrencilerin başları açık olması gerektiği yolunda bir düzenleme getirildi. Bu yasak Turgut Özal döneminde 10 Aralık 1998 tarihinde TBMM’ce kabul edilen 3511 sayılı kanun ortadan kaldırılmaya çalışsa da Anayasa Mahkemesi 7 Mart 1989 tarihinde verdiği 1989/12 kararı ile bu yasayı iptal etti. Daha sonra türban yasağının kaldırılmasına ilişkin Danıştay’a da müracaat ederek iç hukuk yollarını tüketen tıp öğrencisi Leyla Şahin, Anayasa İnsan Hakları Mahkemesi, 29 Haziran 2004 tarihinde Türk üniversitelerinde uygulanan türban yasağı uygulamasının yasal olduğu yolunda karar verdi. Yani türban yasağının kaynağı BÇG değil zaten uzun yıllardır yürürlükte olan yasal düzenlemelerdi. (2)
Çetin Doğan’ın Gözünden 28 Şubat Size Yalan Söylediler, Barış Terkoğlu, Sami Menteş,Başörtüsünü Batı Çalışma Grubu mu Yasakladı? Sayfa 134 - 135.
Çetin Doğan’ın Gözünden 28 Şubat Size Yalan Söylediler, Barış Terkoğlu, Sami Menteş, BÇG’de Kim Neden Şikayetçi ve Gerçekler, Sayfa 148.