İnsanların kendilerini gerçekleştirme yolunda ihtiyaç duydukları şey saf idealizm ile pekiştirilmiş eylemlerdir. Bu eylemler; insanlığı sinesinde barındıran bir uyanış, aynı zamanda topyekûn bir kalkınma çabasına işaret etmektedir. Zira nesiller arası ayrım gözetmeksizin yurttaşlarımızın durgun suda eriyip gittiği, aydınlanma kavramının göreceli bir feodalitede parçalandığı ve entelektüel toplumun iş görmez hale geldiği açıktır. Erdemlerin; lafzında garabetten, eylemlerinde ise gösterişten kurtulamadığı bir cemiyette ilim, irfan gibi diğer erdemlerin de; adalet, hak, özgürlük gibi belli başlı ideallerin de gerçekleşmesi yalnızca birer seraptan ibaret kalır.
Eğer bugün yurttaşlarımız gelişimi arzuluyorlarsa bu arzuları kadar kuvvetli düşünme ve eyleme iradesine de sahip olabilmeleri gerekir. Zira idealleri basit kazanımlardan öte bir ideal olarak benimseyip çıkacakları bu yolda sahip oldukları kudreti erdemlere izafe edebilmek adına çeşitli fedakârlıklarda bulunmaları gerekecektir. Meşakkatli bir süreç yaşanacaktır. Gelişimin kaçınılmaz bir önkoşuludur bu. Ancak tarihte bir ismi olacak bu zorlu zamanların geride gerçekten saf bir nesil ve bütünleştirici bir kimlik bırakacağı aşikârdır. Ve gerçekten günümüz nesli, gelecek nesle elde tutulabilir, gözle görülebilir bir eser bırakacaktır. Bu eser, saf bir idealizme ateşli bir arzuyla kenetlenmiş ve onun uğrunda mücadele edebilmiş tüm yurttaşların eseri olacaktır.