Soma faciasının temel nedenlerinden biri de, bilgi ve teknoloji üretemeyen sistemin, dünya piyasaları ile rekabet edebilmenin en kolay yolu olarak, ucuz ve güvencesiz emek üzerinden üretim yaptırmayı model olarak benimsemiş olmasıdır. Türkiye’de uygulanan ekonomik sistem, sermaye birikim koşullarına ve hatta madencilik sektörünün özgün yapısına bakıldığında, yapısal olarak “kaza” üreten bir sistemdir. Büyüme ve küresel piyasalarla rekabet edebilme adına uygulanan üretim zorlaması, uzun çalışma saatleri, işçi maliyetlerinin düşürülmesi, bir maliyet unsuru olarak görülen işçi sağlığı ve iş güvenliğinden yapılan fedakarlıklar; daha kötü çalışma koşullarını ve kazaları beraberinde getirmekte, sonrasında yaşananlar ise kalkınma için bu koşullara katlanılması gerektiği söylevine, işin fıtratına bağlanmaktadır. (1) Soma Holding şirketlerinden Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’ye bağlı kömür madeninde 13 Mayıs 2014’te vardiya değişimi sırasında, maden giriş kısmının 400 metre altında, saat 15.10 sıralarında yangın çıktı. 787 işçinin bulunduğu kömür madeninin iki kilometrelik galerisinde çıkış kısmına yakın olan işçiler dışarı çıkmayı başardı. Ancak yaklaşık 300 işçi, çıkan yangın sebebiyle 800 metre derinlikte mahsur kaldı. Elektrikler kesildiği için asansörler çalışmıyordu. Yangının etkisiyle maden ocağı zehirli dumanla doldu.(2) Kömür madeninde çıkan yangın sonucu 301 madenci yaşamını yitirdi, 162 işçi yaralandı. Faciaya kurban giden madencilerden en genci 18, en yaşlısı 53 yaşındaydı. Toplam 432 çocuk babasız kaldı. Ölenlerden biri de 26 yaşındaki iki çocuk babası Uğur Çolak'tı. (3)
Kaynak : Soma Maden Faciası Raporu TMMOB Raporu
Soma Maden Faciası'nın 10. yılı: Adalet Yerini Buldu mu?
Soma Maden Faciası'nın 10. yılı: İşçi ölümleri neden durdurulamıyor? - voaturkce.comı