Derin deniz madenciliği okyanus tabanındaki mineral ve maden kaynaklarının ortaya çıkarılması sürecidir bu durumda derin deniz madenciliği ülkelerin kaynak yönetimi ve zaman zaman ekonomik unsurlarda fayda sağlamaktadır.
Bu madenler arasında manganez, nikel, kobalt, demir, bakır, altın, gümüş ve nadir toprak elementleri gibi değerli metaller bulunur. Derin deniz madenciliği, kara tabanında bulunan kaynaklara erişimin kısıtlı olduğu durumlarda, insanlığın enerji ve kaynak ihtiyaçlarını karşılamak için giderek daha önemli hale gelmektedir.
Derin deniz madenciliği, tarihsel olarak 1960'lı yıllarda başlamıştır. Bu dönemde, okyanus tabanındaki mineral ve maden kaynaklarının potansiyeli üzerine ilk araştırmalar yapılmıştır. Ancak, o dönemdeki teknolojik ve mali kısıtlamalar nedeniyle derin deniz madenciliği faaliyetleri sınırlı kalmıştır.
1960'lardan itibaren, özellikle hidrotermal(Hidrotermal, genellikle yeraltı kaynaklarından gelen suyun yeraltı ısısıyla temas etmesi sonucu oluşan su kaynaklarını ifade eder.) kümelerin ve manganez nodüllerinin keşfiyle derin deniz madenciliği araştırmaları ve projeleri artmıştır. Bu dönemde, derin deniz madenciliği teknolojisinin gelişmesi ve denizaltı keşif araçlarının kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte, bu alandaki çalışmalar hız kazanmıştır.
Günümüzde, derin deniz madenciliği giderek daha fazla ilgi çekmekte ve gelişen teknoloji ile birlikte bu alandaki araştırma ve projeler artmaktadır. Ancak, çevresel ve sürdürülebilirlik endişeleri de dikkate alınarak, bu faaliyetlerin kontrollü bir şekilde yürütülmesi ve deniz ekosistemlerinin korunması büyük önem taşımaktadır.
KAYNAKÇA:"Deep-sea mining: International Seabed Authority moves to address potential environmental impacts" by United Nations Environment Programme (UNEP)
Derin Deniz Madenciliğinin Potansiyel Kaynakları:
Derin deniz madenciliği potansiyel kaynakları arasında şunlar bulunmaktadır:
Polimetaller: Polimetaller genellikle hidrotermal kümelerde bulunur. Bu kümeler, okyanus tabanındaki volkanik faaliyet sonucu oluşan sıcak su kaynaklarıdır. Özellikle Pasifik Okyanusu'ndaki Mariana Çukuru gibi derin deniz hendeklerinde, polimetallerin yoğun olduğu alanlar bulunmaktadır.
Sülfürler: Hidrotermal kümelerde bulunan sülfürler, volkanik faaliyetler sonucu oluşan sıcak su kaynaklarının etkileşimiyle oluşur. Bunlar da genellikle derin deniz hendeklerinde, özellikle Pasifik Okyanusu'nda bulunur.
Kobalt: Kobalt, genellikle hidrotermal kümelerde bulunur. Özellikle Pasifik Okyanusu'ndaki derin deniz hendeklerinde kobalt yatakları keşfedilmiştir.
Diğer Mineraller: Manganez nodülleri genellikle okyanus tabanında bulunur. Bu nodüller, okyanus akıntıları tarafından taşınan minerallerin birleşmesiyle oluşur. Nikel, demir ve nadir toprak elementleri de genellikle hidrotermal kümelerde veya nodüllerde bulunabilir.
Bu kaynakların keşfi ve çıkarılması için derin deniz araştırma ve teknolojileri sürekli olarak geliştirilmekte ve bu alanlarda çalışan bilim insanları ve şirketlerin faaliyetleri devam etmektedir.
Kaynakça:"Deep Sea Mining: Resource Potential, Technical and Environmental Considerations" by U.S. Geological Survey
Mahmutcan Karaçoban