Dil öğrenmek,insanın ufkunu açan ve düşünme becerilerini arttıran bir unsurdur.Aynı zamanda da,birçok iş alanında birden fazla yabancı dilde iletişim kurabilenler,melsek hayatlarında bariz bir şekilde öne çıkmaktadır.Dil öğrenmek birçok kişi tarafından zor,karmaşık ve yoğun çalışma gerektiren bir unsur olarak görülmektedir.Bu sebeptendir dil öğrenmek isteyen kişilerin çoğu,kendilerini odada kapatıp saatlerce matematik veya fizik sınavlarına çalışır gibi dil bilgisi çalışıp,binlerce kelime ezberlemeye çalışırlar.Ancak maalesef ki genellikle bu tarzdaki çalışma biçimleri insanları başarıya ulaştırmamaktadır.Bu durum,dil öğrenmek isteyen kişilerin heveslerini kaçırmakta ve motivasyonlarını bozmaktadır.Dil öğrenme süreci,gayet tabiidir ki zaman alan bir süreçtir.Bir dil
,birkaç hafta veya birkaç genel hatlarıyla öğrenmek,biraz hayalperestliğe kaçacaktır.Ancak dil öğrenmek sanıldığı kadar zor ve zahmetli bir işte değildir.Yani doğru teknikleri uygulayarak sıkılmadan ve ciddi zaman harcamadan dil öğrenmek mümkündür.İşte bazı dil öğrenme teknikleri ve dil öğrenirken dikkat edilmesi gereken unsurlar.
1: Dil Öğrenirken Kullanılacak Kaynakların Seçilmesi
Dil öğrenmeden önce yararlanılacak kaynakların özenle seçilmesi gerekmektedir.Kaynak seçiminde,kişi kendi becerilerini ve zevklerini ön plana çıkarmalıdır.Örneğin,kişi duyarak daha iyi öğrendiğini düşünüyorsa dil öğrenmede kitaplardan çok eğitici filmleri ve animasyonları kullanmalıdır.Aynı zamanda da birden çok bilen bir kişi,dil öğrenirken her zaman ana dilindeki kaynakları kullanmamalıdır.Örneğin,ana dili Türkçe olan ve İngilizce bilen bir kişi İtalyanca öğrenirken Türkçe kaynakları kullanmak yerine,İngilizce kaynakları kullanmalıdır.Çünkü İtalyanca,İngilizceye hem dil bilgisi hem de kelime bilgisi bakımından çok daha benzerdir bu sayede daha efektif bir öğrenme gerçekleştirilebilir.Dil öğrenirken,kişinin hali hazırda bildiği dillerin,öğrenmek istediği dil ile olan benzerlikleri göze alınmalıdır.
2: Dil Bilgisi Kurallarını Öğrenme
Yabancı bir dilin dil bilgisi kurallarını öğrenmek,pek çok kişiyi zorlamaktadır.Dil bilgisi kurallarına,oturup yazılı sınavlara çalışır gibi çalışmak efektif değildir.Bir dildeki tüm dil bilgisi kuralları,aslında cümle kurma üstüne dayalıdır.Ve her dilin cümle kurma yapısı,öge sıralınışları birbirinden farklıdır.Türkçe,İngilizce,Fransızca ve Almancada nasıl “Onu duydum” denildiğine bakalım.
Türkçe: Onu duydum.
İngilizce: I heard it.
Fransızca: Je l’ai entendu.
Almanca: Ich habe es gehört.
Görüldüğü gibi her dilin kendine özgü cümle yapısı vardır.Cümle kurmayı öğrenmeden en basit dil bilgisi kuralları bile öğrenilemez.Cümle kurma kurallarını öğrendikten sonra da,diğer dil bilgisi kuraları,yüzeysel bir çalışma yapıldıktan sonra,öğrenilmek istenilen dildeki konuşmaları dinleyerek,yazıları okuyarak pekiştirmelidir.Böyle yaparak ezberlenmesi ölüm olan dil bilgisi kurallarını otomatikman öğrendiğinizi ve konuşurken düşünmeden bu kuraları doğru bir şekilde kullanacağınızı göreceksiniz.
3: Kelime Ezberleme
Yabancı dildeki kelimeler,aslında ezberlenmeli öğrenilmelidir.Peki nasıl doğru bir şekilde kelime öğrenilebilir? Öncelikle kelime öğrenirken,parça parça girmektense bütünsel gitmek daha yararlı olacaktır.Mesela,birçok dil kitabında öğrenilecek kelimeler “Renkler,Meslekler,Meyveler,Hava Durumu” vb.diye ayrılmaktadır.Bu sekmelerdeki bütün kelimeleri tek tek ezberlemek hem zihninizi boş yere yoracaktır hem de günlük hayatta neredeyse hiç duyamayacağınız kelimelerle de zihninizi meşgul ermiş olursunuz.Mesela,dil kitaplarında genellikle ilk sayfalarda meyve sebzelerinin isimlerinin sayfalarca listesi verilir.Ve takdir edersiniz ki bu listelerde “Karnabahar,Enginar ” gibi günlük hayata nerdeyse hiç duymayacağınız kelimeler de bulunmaktadır.Bütünsel olarak kelime öğrenmelerine gidilmelidir.Dil öğrenmeden önce günlük hayatta en çok kullanılan kelimeleridir listesi alınmalı ve önce o kelimeler öğrenilmelidir.Peki,daha ileri seviyelerde kelime öğrenirken hangi taktikler uygulanmalıdır? Da Vinci metodu bu noktada etkili olabilmektedir.Da Vinci metodu,öğrenilen şeyleri günlük hayattaki nesnelerle bağdaştırarak kalıcı öğrenmeyi sağlayan metottur.Örneği,Almancada halı kelimesi “Teppich” dir.Bu kelimeyi zihninde bağdaştırmadan öğrenirseniz kısa bir zaman sonra unutma ihtimaliniz çok yüksektir.Ancak “Teppich” kelimesini ses benzerliğinden Türkçedeki “tepişmek” fiili ile bağdaştırılalım ve halıda tepişen bir kedi hayal edelim.Böylece “Teppich” kelimesi aklınıza gelmediğinde halıda tepilen bir kedi düşünüp kelimeyi hatırlayacaksınız.Benzer okunuşları sahip kelimeler de birbirleriyle bağdaştırılacak öğrenilebilir.Örneğin,İngilizcede “Shoulder,Smolder ve Shower” kelimelerini örnek alalım.Bu üç kelime de birbirleriyle alakasızdır ancak okunuşları benzer olduğundan birini duyduğunuzda diğerini de duyacak bu sayede öğrenme kalıcı hale gelecektir.
4: Telafuz
Telafuz,belki de dil öğrenme sürecinin en zorlu aşamalarından birisidir.Telafuz konusunda öğrenilmek istenen dilde videolar izlenmeli,ana dil konuşurlarının diyalogları dinlenmelidir.Telafuzu oturtmak,kelime ve dil bilgisi kurallarını öğrenmekten bir tık daha çok zaman alıcıdır ancak dile maruz kaldıkça telafuz da oturacaktır.Ayrıca,yabancı dilinizde ana dilinizin aksanının olması gayet normaldir ve bundan uyarılmamalı ve konuşurken bundan asla çekinilmemelidir.