5 Ağustos Pazartesi günü borsalar devre kesicilere esir oldu. Normalde hisselerin devre kesicilerle münasebet içerisinde olması Bist için sıradan bir durumken xu100 endeksinin devre kesmesi şaşılacak bir olaydı. İran'ın animasyon da olsa tehdit edici videoları, israilin Türkiye karşıtı söylemleri, ABD'de düşük istihdam açıklanması, Fed'in faiz indirimine gitmekte geç kalması ve Türkiye'nin PMI endeksinin düşük olması gibi nedenler önemli sebepler olarak gösterilirken Japonyanın dünyaya vurduğu kroşe adeta bu çöküşün tuzu biberi oldu.
Yıllardır 0 faiz politikası uygulanan Japonya'da yatırımcılar Yen alıyor ve yabancı bir para biriminden faiz getirisi elde ediyordu ve buna carry trade deniyordu. Carry trade işlemleri, döviz kuru değişmediği sürece iki ülke arasındaki faiz farkı kadar getiri potansiyeli taşır lakin Japonyanın faiz arttırmasıyla bu fark azaldı. Bu sebeple yatırımcılar Yen'i terk etti, Japon borsası Nikkei, 37 yılın en dip seviyesine geriledi. Bu olayın etkileri de dünya için bir felaket oldu.
Tüm bu olayların yanında gelecekte bizi bekleyenler nedir?
Ülkemizde halihazırda İnstagram kapatılmış durumdayken bir de borsaların düşüşü yatırımcıları borsadan soğuttu. Faizlerin yüksek olması yatırımcı için fazla bir anlam taşımaz, birkaç haftada %10 kazanmak varken 32 gün boyunca parasız kalıp gün sonunda %5 kazanmak yatırımcıların gözünü doyurmayacağı gibi enflasyonun da psikolojik baskısı altında bırakır. Yatırımcının borsadan uzaklaşması da şirketlerin kısa süreli finansal kaynak bulmasının güçleşeceği manasını taşıyor. Faizlerin bu kadar yüksek olduğu bir ülkede borsanın da düşüş eğiliminde olması imalat sektörünü zora sokacaktır. Bu sebeple Türkiye'nin PMI endeksinde düşüş devam edebilir. Bu da yaklaşan savaş karşısında daha da güçsüz bir Türkiyeyi temsil edeceğimiz anlamına gelmektedir.