Ülkemizde son yıllarda gittikçe derinleşen sosyal çürüme, pek çok olumsuz sosyal gelişmeyi de beraberinde getiriyor. Sokaklarımız suç makineleriyle doluyken, insanlar işe, okula ve eve giderken bile kendini güvensiz hissediyor. Suç bile olmayan sebeplerden ötürü insanlar keyfi olarak gözaltına alınıp tutuklanırken, sicili 20'den fazla suç kaydıyla dolu suç makineleri sokaklarda cirit atabiliyor. Ülkemizin ne ekonomisi ne de hukuku korunabiliyor ve her geçen gün daha çok çürüyor. Bu olaylar, neticesinde son günlerde yaşanan kan dondurucu hadiselerin meydana gelmesine neden oluyor.
Sokak röportajında ya da herhangi bir sosyal medya mecrasında eleştiriler yapan insanlar hakkında hemen gözaltı ve tutuklama kararı çıkarken, sicili kabarık suç makinelerinin dışarıda serbestçe dolaşması, hukukun doğru biçimde işlemediğini yurttaşların gözleri önüne seriyor. Fakat bunların arasında, bazı çevreler, kadınların açık olduğu ya da Dini-Geleneksel kurallara göre yetişmediği için öldüğünü savunup adeta katilleri aklama hevesine giriyorlar. Oysa ki cinayetin hiçbir şekilde savunulması olamaz. Nitekim 2021 yılının 9 Kasım’ında Başak Cengiz açık değildi ama hiç tanımadığı bir katil tarafından sokak ortasında kılıçla öldürüldü.
Ne suçlularla ne de suçluları aklamaya çalışan bu çevrelerle yeterince mücadele edilmiyor ve bu durum, kadın cinayetlerinin devamına neden oluyor. Her geçen gün daha karamsar olan gençlerimiz, her gün daha bitkin ve ülkesinden ümidini kaybetmiş halde, kendilerine yurt dışında, ülkelerinden uzaklarda bir yaşam arayışına giriyor.
Biz ise bu karanlığın içinde, meraklı, araştıran, bilgili ve yetkin bireyler olmaya çalışarak, tüm bu negatif durumlar karşısında milli şuur ve vatandaşlık bilinciyle mücadele etme arayışındayız. Ülkenin üzerindeki kara bulutları dağıtmanın hayalini kuruyoruz. Milletimiz, tarih boyunca pek çok badireyi atlattığı gibi, bu buhranlı günleri de geride bırakacaktır.