Cumhuriyet, Türk milletinin asırlardır süren bağımsızlık mücadelesini, çağdaşlık özlemini gerçekleştiren büyük bir mefkûredir. Bu ülküyle 101 yıldır bizleri ulu bir çınar gibi aydınlatan Cumhuriyet, aynı zamanda tüm cihana ilmin ve bilimin de ışığını saçmaktadır. Cumhuriyet’in yetiştirdiği evlatları, Atatürk’ün "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir" sözünü kendilerine düstur edinerek dünyayı değiştiren çalışmalara imza atmıştır. Kısaca, Cumhuriyet yalnızca Türk milletini değil, tüm medeni insanlık âlemini aydınlatmıştır.
Matematik ilminde Ord. Prof. Dr. Cahit Arf, cebir konusuna "Arf halkaları" ve "Arf değişmezi" kavramlarını katarak Türk milletinin ismini bilim sahasında duyurmuş; Cumhuriyet’in kazandırdığı özgür düşünce ortamının yarattığı bilimsel katkıyı medeni dünyaya sunmuştur. Fizikte ise Feza Gürsey, bugün oldukça dikkat çeken atom altı evrenin keşfinde ve kuantum mekaniğinde dünya çapında yankı bulan çalışmalara imza atarken, bir yandan da Prof. Dr. Engin Arık, yüksek enerji fiziği ve toryum benzeri yeni enerji kaynakları ile Cumhuriyet’in bilime, akla ve mantığa dayalı istikbalini şekillendirme yolunda çalışmalar yapmıştır. Ne yazık ki, Cumhuriyet’in ışığından rahatsız olanlar tarafından şehit edilmiştir ve çalışmaları yarıda kalmıştır; ancak Cumhuriyet, yetiştireceği yeni Engin Arıklar ile yoluna şüphesiz devam edecektir.
Kimya sahasında ise Cumhuriyetimizin Nobel ödüllü evladı olan Prof. Dr. Aziz Sancar, DNA'nın onarım mekanizmalarına dair yaptığı bilimsel çalışmalar ile Cumhuriyet’in ilmin ve fennin yolundaki ilerleyişini tüm medeni âleme tekrar göstermiştir. Aynı zamanda, kimya sahasında ve birçok alanda dünya çapında Türk Einstein olarak bilinen Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, kuantum kimyası ve moleküler biyoloji alanında yaptığı çalışmalar ile bilim dünyasına paha biçilmez katkılar sunmuş; Yale Üniversitesi’nin son yüzyılın en genç profesörü olmuş ve Almanya’nın Nobel’i sayılan Alexander Von Humboldt Ödülü’nü alan ilk kişi olarak Cumhuriyet’in tanınmış profesörleri arasında yer almıştır.
Tıp sahasında ise tüm dünyanın tanıdığı Prof. Dr. Gazi Yaşargil, mikrocerrahi teknikleri ile insan beyninin derinliklerine ışık tutarak yüksek başarılara imza atmış; yüzyılın beyin cerrahı ödülünü almış ve Atatürk’ün "Beni Türk hekimlerine emanet ediniz" sözünü medeni âlemde kanıtlamıştır. Tarih sahasında ise hocaların hocası Prof. Dr. Halil İnalcık, başta Osmanlı tarihi olmak üzere tarih bilimine getirdiği yeni bakış açıları ile genç Cumhuriyetin bağımsız düşünce ikliminde gelişmiş; akademik bakışı ile genç tarihçilere rehberlik etmiştir. Jeoloji alanında ise hepimizin ismini çokça duyduğu Cumhuriyetin mümtaz bir evladı olan Celal Şengör, Amerika Ulusal Bilimler Akademisi’ne seçilen ilk Türk olarak Cumhuriyet’in meşalesini taşıyanlardan biri olmuştur.
Cumhuriyet, 101 yıldır bünyesinde nice evlatlar yetiştirmiştir; fakat hepsinden af diliyorum ki, tamamını yazmaya benim kalemim yetmeyecektir. Ancak biz Cumhuriyet’in evlatları olarak hepsine minnettarız; başta Cumhuriyeti bizlere armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, aziz şehitlerimize ve gazilerimize. Hepsi sağ olsun, var olsun! Onların kurmuş olduğu Cumhuriyet, bugün 101 yıllık yolculuğunda bilimin ışığında yürüyen nice evlatlarını yetiştirmiş, bütün medeni âlemi aydınlatmış ve yeni nesillere ilham kaynağı olmuştur. Bu yüce çınar, daha nice asırları devirecek ve yeni evlatlarını bütün medeni âleme tekrar tanıtacaktır. Cumhuriyet, Atatürk’ün şanlı zaferlerine imza atmaya devam edecektir.