NASA'nın 2026 yılı için planlanan bütçesiyle ilgili ortaya çıkan belgeler, bilimsel araştırmalar açısından oldukça ciddi bir tehdit oluşturuyor. Astrofizik bütçesinin üçte ikisinin, heliofizik bütçesinin %60'ının, gezegen bilimleri fonunun %30’unun ve dünya bilimi projelerinin %50’den fazlasının kesilmesi konuşuluyor. Bu sadece sayılar değil, doğrudan bilimsel misyonların ve uzay araştırmalarının iptali anlamına geliyor. Şu ana kadar 4 milyar dolar harcanan ve fırlatılmaya hazır olan Nancy Grace Roman Uzay Teleskobu'nun bile bu kesintilerle birlikte rafa kaldırılması gündemde. Hatta Maryland’deki Goddard Uzay Uçuş Merkezi'nin kapatılması ve 10 bine yakın çalışanın işten çıkarılması gibi ağır bir senaryo söz konusu. Bu noktada sormamız gereken soru şu: Devlet uzaydan elini çektiğinde, bu boşluğu kim dolduracak? Cevap açık: Elon Musk gibi tekno-milyarderler. Artık bilimsel araştırmalar kamu değil, sermaye odaklı ilerliyor. Devletin geri çekildiği yerde şirketler ön plana çıkıyor. Ve mesele sadece roket fırlatmak değil; mesele bilimsel yönün kim tarafından belirlendiği. NASA kâr amacı gütmeden, uzun vadeli misyonlar üstlenirken, özel sektör anlık getirisi olmayan projelere yatırım yapmaz. Bugün Voyager gibi görevlerin yeniden yapılması neredeyse imkânsız çünkü o dönemdeki kamusal vizyon artık yok. Bu yüzden bu bütçe sadece kesinti değil; bilimsel bağımsızlığın, uzun vadeli stratejinin ve kamu yararına yapılan araştırmaların sistematik olarak tasfiyesidir. Gelecek artık kimin cebinde, kimin vizyonunda sorusu her zamankinden daha fazla önem kazanıyor…
