Yaz geldi,tenime tuz sinmiş,izlerin hâlâ diri.
Ve dalgalar beraberinde getirdi bu bekleyişi.
Gökyüzü,geçmişle dolu bir harita gibi,
Yırtılıp atılmış içimdeki o hiddet eskidi
fakat hep yarım kalmış bir hikâyeyle
Halen gizli..
Memleketine varamamış bir mektup gibiyim,
içimdeki şehirlerde dolanıyor eski sevinçler..
Şiir dolu bir kağıt parçası kaldı elimde,
mürekkebi uçmuş silik duyguların
tıpkı zamanla anıları da yok edişi gibi.
Yiten aşkları,kayıpları,
gözyaşlarını zamana bırakıp
acılarının son bulacağını sananlar
şimdi bir köşede sabrı kutsal sayıyor.
Oysa ben öğrendim:
zaman, sustuğumuz her çığlığı usulca içine gömüyor.
Karanlık her gece biraz daha fazla doluştuğunda odama,
her gece biraz daha yaşlandı bakışımın kıyısı.
Bugün ölüm oruçlarının kaçıncı günü?
Artık saymıyorum
dilim kurudu,
gözümün yaşı kurudu,
kurudu yine umutlarımın neşesi..