Günlerce geçen zamanlarda
Aynı saate uyanmak neden bu kadar kolay?
Neden çay, hep aynı demlikte acıyor?
Neden kimse konuşmuyor,
Konuşanlar da hep yanlış yerden kırılıyor?
Çocukken suskun kalmayı kim öğretti bize,
Kim bastı avuçlarımıza içimizden kaçan o
Isırgan saatleri?
Bir trenin geçişi kadar kısa sürüyor
Mutluluk sandığımız şeyler.
Neden kimse, “dur” demezken
Biz, her şeye “devam” diyoruz?
Beni en çok
Kendimle karşılaşmak yoruyor artık.
Ayna değil, duvar da değil.
İçimde biri var, beni bana iade etmiyor.
Neden hatırlamak bu kadar ağır?
Neden annemin elleri
Yalnızca rüyada sıcak?
Büyümek, sadece sabretmeyi öğrenmek mi?
Bir de unutmayı —
En çok da kendini..