Bengi
Her arkamdan bir rüzgâr değip, fısıltıyla esince içime,
Ve ardıma dönüp de uçsuz bucaksız bozkırları izleyince,
Oturunca içime geçmişten, ardımdaki çölden bir özlem,
Bir zamanlar çayır olan, kurak ve kavruk kumullardan,
Boşver dedim rüzgâra, geri dönecek değilim ya, kavrulmaya.
Ve dönünce yankısı sevincimin, ufuktaki dağlara çarpıp da,
Ve tüm yeminlerimi duyunca bu yankılı uğultuların arasında,
Ve kahkahalarını sevincimin, gözyaşlarını acımın, Yağmurla,
Hâlâ gülüyor bir ben dedim, biliyorum oralarda, geçmişte, ardımda, arkamda.
Boşver dedim yağmura, Susturacak değilsin ya...
Ve dönünce sahi, çölde gerisin geri, silmedim ayak izlerimi.
Çünkü dedim, yankım izleyecek beni, gelecek bir gün buraya,
Çünkü dedim, ben de bir gün o yankıydım ya, işte geldim buraya
Ve dönünce ileri, çölde yolum üzeri, silmemiş dedim
Ben'im; ayak izlerimi. İzini sürüyorum şimdi kendimin. Tıpkı arkamdaki yankı gibi